بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

لَّا ظَلِيلٖ وَلَا يُغۡنِي مِنَ ٱللَّهَبِ ٣١

Serinlik sağlamayan ve alevden korumayan gölgeye!

– Seyyid Kutub

إِنَّهَا تَرۡمِي بِشَرَرٖ كَٱلۡقَصۡرِ ٣٢

O saray gibi kocaman kıvılcımlar saçar.

– Seyyid Kutub

كَأَنَّهُۥ جِمَٰلَتٞ صُفۡرٞ ٣٣

Her biri birer sarı deve gibi kıvılcımlar,

– Seyyid Kutub

وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ٣٤

O gün inkarcıların vay haline!

– Seyyid Kutub

هَٰذَا يَوۡمُ لَا يَنطِقُونَ ٣٥

Bugün onların konuşamayacakları bir gündür.

– Seyyid Kutub

وَلَا يُؤۡذَنُ لَهُمۡ فَيَعۡتَذِرُونَ ٣٦

Özür dilemelerine de izin verilmez.

– Seyyid Kutub

وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ٣٧

O gün inkarcıların vay haline!

– Seyyid Kutub

هَٰذَا يَوۡمُ ٱلۡفَصۡلِۖ جَمَعۡنَٰكُمۡ وَٱلۡأَوَّلِينَ ٣٨

Bugün sizi ve sizden öncekileri biraraya getirdiğimiz bir hüküm günüdür.

– Seyyid Kutub

فَإِن كَانَ لَكُمۡ كَيۡدٞ فَكِيدُونِ ٣٩

Eğer bana karşı oynayacağınız bir oyununuz varsa haydi, oynayın bakalım.

– Seyyid Kutub

وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ٤٠

O gün inkarcıların vay haline!

– Seyyid Kutub

إِنَّ ٱلۡمُتَّقِينَ فِي ظِلَٰلٖ وَعُيُونٖ ٤١

Kötülüklerden sakınanlara gelince anlar ağaç gölgeleri altında ve pınar başlarındadırlar.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu